Yönetmen: David Fincher
Senarist: Jim Uhls, Chuck Palahniuk(hikaye)
Süre: 139dk
imdb puanı: 8.9
Oyuncu Kadrosu:
Edward Norton(The Narrator), Brad Pitt(Tyler
Durden), Helena Bonham Carter(Marla Singer)
Benim Puanım: 9.5
Filmin özeti ve filmle ilgili düşüncem:
“Dövüş Kulübünün İlk Kuralı:
Dövüş Kulübünden Söz Etmemektir.”
Hikaye şudur; Edward Norton bir
otomobil firmasında çalışan kronik uykusuzluk sorunu yaşayan kariyer sahibi
fakat yalnız bir adamdır. Bir yolculuk dönüşünde evi yanar ve asıl hikaye
bundan sonra başlar. Dünyada kendini yalnız ve dışlanmış hissedenlerin
oluşturacağı bir kulüp kurar ve buradaki insanlar birbirleriyle dövüşerek
bastırılmış duygularını açığa çıkartarak her yumruklarında kendi varlıklarını
ispatlamaya çalışarak adeta yeniden özgüvenlerini kazanırlar. Kulüp dünyaya
yayılır ve Kıyamet Projesinin temelleri atılır. Ama bir detay bütün filmi
tamamen başka bir yöne çekebilir.
----------------------------------------------------
Öncelikle bu film hakkında
öğrenmek istediklerinizi buradan takip etmenizi öneriyorum çünkü filmin tek bir
noktasını öğrenmeniz filmin tüm sihrini kaçırmanız demektir ve çoğu film
sitesindeki yorumlarda bu son söyleniyor.
Bir başyapıt. Biraz Akıl Oyunları
tadında bir film. Dibe vurmak nedir derseniz kesinlikle izleyin. Olayı çözünce
aslında bu filmin bir dövüş filmi olmadığını tamamen farklı bir yönde
ilerlediğinin farkına varıyorsunuz. Bu çok etkileyici. Konusu çok farklı.
Oyunculuklar mükemmel. Brad Pitt zirvede oynamış. Edward Norton da müthiş iş
çıkarmış. Gerçekten çok etkilendim. Böyle biteceği aklımın ucundan geçmiyordu.
Ters köşe olduğuma bu kadar sevinemezdim.
Arabada ters yöne gittikleri ve
“ölmeden önce ne yapmak isterdin”, “şimdi ölseydin hayat hakkında ne
hissedecektin” repliklerinin olduğu sahne bence filmin zirve noktasıydı.
Sonuç olarak filmden sonra filmin
etkisini üzerinden atamıyorsan o film iyidir arkadaş. Herkese tavsiye ediyorum.
Dövüş filmi zannedip izlemek istemeyenlere de tavsiye ediyorum. Filmi mutlaka
2. kez izleyin çok fazla detay var. Ben bunları nasıl kaçırmışım diyecek ve Kesinlikle
pişman olmayacaksınız. İyi seyirler..
Filmden birkaç güzel söz:
+ Hergün erkenden kalkıp saat
8:30 da işe gidiyorsun.. Sene sonunda çıktığın tatilde şezlong kapmak için 6:30
da kalkıyorsun.. Gerçekten acınası durumdasın.
+ Biz kadınlar tarafından
büyütülmüş bir erkek nesliyiz. Başka bir kadının aradığımız şey olduğunu hiç
sanmıyorum.
+ Sadece her şeyi kaybettikten
sonra özgür kalabiliriz!
+ Televizyonla büyürken Milyoner,
Film Yıldızı ya da Rock Yıldızı olacağımıza inandık. Ama olmayacağız. Bunu
yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve o yüzden çok çok kızgınız.