Yönetmen: Michel Gondry
Senarist: Charlie Kaufman, Michel Gondry
Süre: 108dk
imdb puanı: 8.4
Oyuncu Kadrosu:
Jim Carrey(Joel Barish), Kate
Winslet(Clementine Kruczynski), Kristen Dust(Mary) Elijah Wood(Patrick)
Benim Puanım: 9.0
Filmle ilgili düşüncem:
Clementine Kruczynski (Kate
Winslet) ile Joel Barish (Jim Carrey) bir kumsalda tanışırlar. Birbirlerinden
çok farklıdırlar. Joel, içine kapalı ve mantıklı; Clementine, dışa dönük ve
içgüdüleriyle hareket eden biridir. Birbirlerini severler. Sonra zamanla sorunlar
başlar, en ufak şey batar, tahammülsüzlük artar. Ayrılırlar. Clementine
mutsuzdur. Joel’i unutarak mutsuzluğunu bitirebileceğini düşünür. İnsanların
hafızalarını temizleyen bir doktora gider. Joel ile ilgili tüm anılarını
sildirir. Bu durum karşısında hayal kırıklığına uğrayan ve Clementine’i unutmak
için aynı prosedürü kendi üstünde uygulatmaya karar veren Joel, sıkı kurallar
ve tam gizlilik ilkesiyle çalışan deneysel tıp merkezi Lacuna Laboratuarı’nın
yolunu tutar. Kendisi de Clementine’ın anılarından kurtulmak ister. Fakat o
uykusundayken yürütülen işlemin bir noktasında, kaybetmek istemediği
hatıralarla karşılaşır. Vazgeçmek ister. Clementine’ı içinde tutmak ister. Ama
uyku halindeyken sesini duyuramaz. Ve Clementine’ı zihninin içinde saklamaya çalışır.
Birlikte Joel’in zihninde bir yolculuğa çıkar ve birbirlerini kaybetmemeye
çalışırlar.
----------------------------------------------------
Jim Carrey’i böyle duygusal bir
rolde görmek beni şaşırttı. Ancak adam oynuyor kardeşim. Çok başarılı. Filmin
özetinde hafıza silmek nedir abi deyipte saçma bir filmdir kesin duygusuna
kapılmayın sakın. Şunu söylemeliyim ki gerçekçi bir film. Arabalarda teyp ve
kasetin olduğu zamanlar. Bir çok ünlü ismi yan rollerde görmek mümkün.
Yüzüklerin efendisinin Frodo’su, Örümcek Adamın Mary Jane’i..
Film başta içimi burktu ve boğazımı düğümledi.
Eğer inception filmini izlediyseniz; aklınız rüyanın içine girmekten o filme
gidebilir. Ama inceptiona göre biraz daha yüzeysel. İnanılmaz güzel işlenmiş.
Gecenin bir yarısı can sıkıntısına izlemeyin anlamayabilirsiniz. Çünkü düz bir
aşk filmi zannetmeyin. Epey düşünmeniz gerekiyor.
Filmin neresi önceydi neresi
sonraydı karıştırmamanız için Yönetmen güzel bir detay da vermiş. Clementin’in
saçları mavi olduğu zamanlar şimdiden bahsediyor. Herkese tavsiye ediyorum,
kesinlikle pişman olmayacaksınız.
Ek bilgi:
+ Filmin Orijinal Adı – Eternal Sunshine
of the Spotless Mind yani ‘Lekesiz Zihnin Sonsuz Güneşi’ anlamına gelen Alexander
Pope'un yazdığı Eloisa to Abelard isimli aslı çok daha uzun olan şiirinin bir
bölümünden alınmıştır.
+ Film 2004 yılı En iyi Film Oscar ödülünün sahibidir.
+ Film 2004 yılı En iyi Film Oscar ödülünün sahibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder